Richard French, Eski Hava Kuvvetleri Yarbayı, `Bu Bir UFO`ydu ve... İçinde Uzaylılar Vardı`
Eski Hava Kuvvetleri Yarbayı: 'Bu Bir UFO'ydu ve... İçinde Uzaylılar Vardı'
Hava Kuvvetleri Yarbayı Richard French, 1950'lerde Mavi Kitap Proje’sinin baş araştırmacısı olduğunda, görevi UFO'larla ilgili yanlış raporları boşa çıkartmaktı.
French, mesleği gereği bir gün Newfoundland'a gidip, su altında kalmış, bilinmeyen dairesel bir gemide onarım yapan iki uzaylıyı izleyeceğini hiç düşünmemişti.
83 yaşındaki emekli görevli geçtiğimiz günlerde Washington'da düzenlenen ve Kongre'nin altı eski üyesinin katıldığı Vatandaş İfşa Oturumu panelinde, 1952'de UFO iddialarını çürütmek için yaptığı çalışmalar hakkında ifade verdi.
French, Newfoundland olayının onlarca yıl önce, 1950'lerin başında, St. John's kıyılarında çok sayıda kişi tarafından iki UFO görülmesinin ardından nasıl gerçekleştiğini anlattı. French'in üstleri, durumu incelemesini emretti.
French, The Huffington Post'a "'Bir UFO raporumuz var ve bunu araştırmanızı istiyoruz' dediler ve bu benim için standart bir işti," dedi. "Bana iki tane olduğunu ve suyun derinliklerine daldıktan sonra, yaklaşık saatte 100 mil hızla ilerlediklerini söylediler.
"İskelede çok sayıda insan toplanmıştı, en az 100 kişi ayakta durmuş, hayretler içinde suya bakıyordu, aralarında birkaç yerel polis de vardı."
French, suyun çok berrak olduğunu ve her biri yaklaşık 18 fit (yaklaşık 5,5 metre) çapında ve yaklaşık 3 fit (yaklaşık 1 metre) kalınlığında iki dairesel tekne görebildiğini hatırlıyor. İki nesnenin su yüzeyinin altında, kıyıdan en fazla 20 fit (yaklaşık 6 metre) uzakta, birkaç fit aralıkla yüzdüğünü söyledi. Ve gemilerin yakınındaki suda iki varlık gördü.
"Gördüğüm ilk şey UFO'lardı ve bunların gemiye bir şeyler yaptığı açıktı. Ne yaptıklarını gerçekten anlayamadım, çünkü geminin alt tarafındaydılar ve ara sıra onları görebileceğim tarafa geçtikleri zamanlar dışında, onları göremiyordum. Su oldukça berraktı ve hiçbir sorun yaşamadan görebiliyordum. Denizin dibinde (tabanında) değillerdi – dibe yaklaşık yarı yoldaydılar."
French, HuffPost'a gördüğü iki varlığın "yaklaşık 2 veya 3 fit boyunda (yaklaşık 60 cm - 1 metre), açık gri renkli, çok ince, iki veya üç parmaklı uzun kollara sahip olduğunu" söyledi. Başlarının tepesi, çene çizgisinden çok daha genişti, gözleri çok çekikti ve göz bebeklerini göremiyordunuz. Gördüğü Dünya Dışı Varlıkları, sinema filmlerinde tasvir edildiği gibi görünüyorlardı."
Hava Kuvvetleri UFO iddialarını çürüten kişi, olayı izlerken gemilerden birinin sudan çıkmaya başladığını iddia ediyor.
"Suyun üzerine çıktığında, saatte yaklaşık 100 mil (yaklaşık 160km/s) hızla gidiyordu. Sonra saatte 2.500 ila 3.000 mil (yaklaşık 4000 - 4800 km/s) civarına hızlandı ve kayboldu. Yaklaşık 20 dakika sonra geri döndü, suya girmeden önce neredeyse durma noktasına kadar yavaşladı, sonra suya tekrar girdi ve iki varlık birlikte çalışmaya devam etti.
"Bu çalışma yaklaşık 20 dakika sürdü ve sonra iki gemi birlikte harekete geçti. Sudan çıktıklarında yine yavaştılar ve hemen çok yüksek bir hıza çıktılar. Gemiye uyguladıkları tamirlerin yeterli olup olmadığını test ettiklerine inanıyorum. Sonra yola koyuldular."
İronik olarak, French'in o zamanki işi – Mavi Kitap Projesi araştırmacısı olarak - UFO'ların varlığını çürütmekti. Peki, bizzat tanık olduğu bu dava hakkında Mavi Kitap'a ne tür bir rapor sundu?
"Söylemeye gerek yok, hepsi gibi bu da uydurma bir rapordu. Gerçekten UFO olduklarını söylemedim orada bir tür yabancı veya tanınmaz araç olduğunu, bilmediğimiz bir şey olduğunu söyledim. Başka bir deyişle, bunu sinsice, dolaylı bir şekilde dile getirdim.
"Ah, bunun şüphesiz bir UFO olduğunu düşünüyorum ve içinde uzaylılar olduğunu düşünüyorum. Bunun tam olarak ne olduğuna dair aklımda hiçbir şüphe yok ve benim görevim hikâyeyi çürütmekti, bu yüzden bunu yapmak için elimden geleni yaptım."
Newfoundland UFO'su ve iddia edilen Dünya Dışı Varlık olayları yaklaşık 60 yıl önce, herkesin cebinde dijital bir kamera veya görüntü yakalayan cep telefonu olduğu günlerden önce gerçekleşti. Raporu doğrulayacak hiçbir fotoğraf olmamasına rağmen, yine de inanılmaz bir hikâye.